Bu kitap, Plevne adinda, hic de önemli olmayan, ancak tarihte kisa bir süre Bati dünyasindaki gazete okurlarinin tüm dikkatini üstüne cekmis kücük bir Bulgar kasabasinin öyküsünü anlatmaktadir.
Bu kitap, silah seslerinin geldigi yöne dogru dörtnala at kosturan ve korkunc bir savasin haberlerini Batinin her kentindeki milyonlarca insana telgraf telleriyle ulastirmaya calisan yürekli harp muhabirlerinin öyküsüdür. Daha önce hicbir savas böylesi bir bütünlükle anlatilmamisti ve anlatilmayacakti. Zira 1877den sonra görgü taniklarinin gözlemleri üstüne sansürün kalin perdesi inecekti.
Bu kitap, Türklerin Osman Pasa komutasinda Plevneyi kahramanca savunusunun ve Rus saldirilari karsisinda kahramanca yenilisinin öyküsüdür.
Bu kitap, savasin bir araya getirdigi bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Rus - biri asker, ikisi harp muhabiri - arasindaki olaganüstü dostlugun öyküsüdür.
Rupert Furneaux, Tuna Nehri Akmam Diyorda, bu kanli fakat ayni zamanda romantik savasin öyküsünü ve o günlerde yasananlarin tüm canliligiyla anlatmaktadir.