Biyografi demek, ayni zamanda kronoloji demektir. Kitapta, XIX. yüzyil ortalarindan 1933e kadar, Clara Zetkinin özel yasamini, siyasi ve toplumsal calismalarini ve hayat yolunda yasanan olaylari, pespese gelis sirasina göre izleyecegiz. Ancak görüsleri, egitimi, ailesi, Sosyal-demokrat ve Komünist partilerin yönetici kadrolariyla iliskileri, kadinlarin kurtulusu ugruna mücadelesi gibi konular üzerinde, okuyucuyu daha iyi aydinlatmak amaciyla uzunca bir süre duracagiz.
Clara Zetkin, kadinlarin gercek kurtulusunun ancak, tüm rejimlerde ve tüm dinlerde, hicbir engelle karsilasmadan, davranis ve yasayista serbestlige kavustuklarinda gerceklesecegine inaniyordu. 1925te, Bakude cekilen bir fotografta, yüzlerini yeni acmis, fakat bircogunun basi hala omuzlarina kadar inen beyaz basörtüleriyle simsiki örtülü on kadar kadinin ortasinda, bembeyaz saclariyla Clara Zetkini görüyoruz. Yetmis yasindan sonra bile, Clara Zetkin, Kafkasya ve Asya Sovyet Cumhuriyetlerine gidip kadinlar arasinda bulunmak, kurtuluslarinin gercegini, derecesini nesnel bicimde ölcmek icin planlar yapiyor, hayaller kuruyordu. Bu konudaki düsünceleri gercek olmustu artik. Moskovadan batili komünist partilere talimat gönderen Komintern hakkindaki elestirilerinin dogrulugu da ortaya cikmisti.
Clara Zetkin, bugünkü tüm insan topluluklarinda sarkilarin ve siirlerin konusu olan, köle ruhlu, fahise ruhlu, tembel ve ise yaramaz süs bebegiyle hicbir ortak yani olmayan, yüksek bir basari ve gelisme düzeyine erismis, yeni kadin tipini temsil etmektedir. O, bugünün degil, yarinin kadinidir.