Arkadaslarimi, eski yoldaslarimi, kendi kusagimi ve ardindan gelen kusagi, yalansiz, riyasiz seviyorum ben. Cünkü bizler, Türkiyenin umut ve masumiyet caginin cocuklariyiz. Gerceklestirmeyi basaramamis olsak da; savassiz, sömürüsüz, adil bir dünya ve devrim ugruna yasamlarini, gencligini, asklarini feda etmekten cekinmemis olanlariz. Bir yanda büyük hatalarimiz, ölümcül yanilgilarimiz, öte yanda özverimiz, devrim inancimiz ve umudumuzla, bir baska cagin trajik kaderli insanlariyiz. Bugün ayri saflarda yer alsak bile, bizi birbirimize baglayan bir gecmisimiz var. Benzer yanilgilardan, ayni yenilgilerden ve ayni devrimci ütopyadan, ayni zafer tutkusundan geliyoruz...
O yillara iliskin elbette anlatacak cok sey var. Ama siz Hakki Hocamin yazdiklarini okuyun. Onun yazdiklari 1968 sonrasi Ankarasinin siyasi tarihinin bir parcasidir. 1968 ögrenci hareketi ve Dev-Genc denen büyük bir örgütlenmenin dogmasi; sonra bu Dev-Genc icinden THKO, THKP-C ve TIKKO gibi silahli mücadeleyi savunan bazi gruplarin ortaya cikmasi; belki de en önemlisi, 12 Mart Askeri Darbesinden sonra, özellikle 1973 ile birlikte yeni ögrenci hareketinin nasil olustugu ve sekillendigi... Örnegin, Ankara gencligi Mahir Cayanin firarda yazdigi ve sadece bir kopyasi olan Kesintisiz Devrim II-IIIü Hakki Yazicinin elinden tanidi. Tüm bunlari bilmek isterseniz, onun anilarina bakmak zorundasiniz.