Gökyüzünden umutlari donmus gözlerle bize bakan binlerce sehit ruhuna armagan edecek baska neyimiz vardi ki Sevincle geldigimiz Tozlu Yoldan geri dönerken istisnasiz hepimizin yüreginde bir sizi, gözünde bir damla yas vardi. Bir tasin altindan dogarak meyile uyup ince arkciklar olusturan gözeler, coluguna cocuguna hasret giden Mehmetciklerin hic dinmeyen gözyaslari gibi geliyordu bize... Bir de aksam rüzgariyla egilip bükülen, kah topragi öpen kah basini semaya dikip o ilahi agidi söyleyen gelincikler, icimizi acitiyordu. Acaba Allahuekber yaylalarinda gelinciklerin bu kadar kirmizi oluslarinin sebebi, koc yigitlerin dondugu icin topraga akamayan kanlari miydi Bu yüzden mi her bahar kanar, kis gelince buz tutardi
Bu naciz calisma, Ruslarla Almanlarin emperyalist planlari ile Ittihad ve Terakkinin maceraperest yöneticilerinin hülyalari arasina sikisan Mehmetciklerin, taze delikanlilarin, Hasan ve Ayselerin donmus umutlarinin hüzünlü öyküsüdür.
Allahuekber Daginda yatan ve Sarikamis önünde kahramanca savasan Mehmetciklerimizin aziz hatiralari, hala kulaklarimizda yankilanmaktadir. Bizim yaptigimiz, sehitlerimizin aziz hatiralarina karsi minnet borcu icin ödenen kücük bir hizmetten baska bir sey degildir.
Ruhlari sad olsun...