Kötülük problemi genel olarak dünyada var olan çe¿itli türden ve düzeyden kötülüklerle her ¿eyi bilen, her ¿eye gücü yeten ve mutlak iyi bir Tanr¿¿n¿n varl¿¿¿n¿ bädät¿rman¿n zorlu¿una ya da imkâns¿zl¿¿¿na i¿aret eden, felsefi ve dini dü¿üncenin en evrensel ve en çetin sorunlar¿ndan biridir. 17. yüzy¿l rasyonalist dü¿ünürlerinden Leibniz, mükemmel güce, bilgiye ve iyili¿e sahip olan Tanr¿¿n¿n, mümkün olan en iyi dünyay¿ yaratacä¿ ¿eklinde bir teodise ile bu probleme bir yan¿t sunmaktad¿r. Bu çal¿¿mada, Leibniz¿in kötülük problemine kar¿¿ sundu¿u çözüm incelenmektedir. Bu amaç do¿rultusunda kötülük problemi felsefî, tarihsel ve teolojik bälamlar¿ içerisinde ayr¿nt¿l¿ bir biçimde analiz edilmeye çal¿¿¿lm¿¿t¿r. Daha sonra Leibniz¿in bu problemin çözümü için sundu¿u argüman elden geldi¿ince etrafl¿ bir ¿ekilde ele al¿nm¿¿t¿r. Dü¿ünürümüz Leibniz¿in mükemmelli¿i Tanr¿¿ya, eksikli¿i ise sonlu varl¿klara bälayan ve içinde kötülü¿e yer vermesine rämen, dünyan¿n mümkün en iyi dünya oldu¿unu iddia eden çözümü, problemi çözme yönündeki giri¿imlerden biri olarak felsefe tarihindeki yerini alm¿¿t¿r.