Bir cift ölü göz gözlerinin icine dikilmis, öbür dünyadan buna
bakiyordu sanki. Ve ne kadar kibar konusuyordu ölü. Kiligina bak, ya
otopark degnekcisi ya durak kahyasidir derdin; yüzüne bak, melek
midir nedir; gözüne bak, ölmüs de haberi yok yazik; hicbir yerine
bakmadan sirf dinle, haber spikeri. Ve de ne kadar asina geliyordu
Allahim. Ve maalesef nasil da ürpertiyordu.
Deccal olmak, melek olmak Ölü olmak, diri olmak
Hasta olmak, saglikli olmak Erkek olmak, kadin olmak, escinsel
olmak, baska cins olmak Bir de cins olmak var tabii, o ayri O
kadar ayrilar, o kadar baskalar mi gercekten Bir bakin, bir düsünün
bakalim.
Sezgin Kaymaz, hem tiryakilerine alistiklari lezzeti hep yeniden sunan,
hem de hep yeni sulara acilan bir yazar.
Tekinsizligin, siddetin, kötülügün, olaganüstünün ve
gündeligin icinden hep sevinc kuslarini havalandiran bir yazar, ayni
zamanda Deccalin Hatirinda sevinc kuslari, koma halinin, manyak
doktorlarin, mafyacilarin, poliscilik oynayan polislerin, lubunyalarin,
haris rantiyelerin ve tabii her zaman oldugu gibi, garibanlarin
arasindan havalaniyor.