ELBETTE, Marx kadin sorunuyla dogrudan, yalniz onun üzerinde durarak ugrasmadi. Bununla birlikte, kadinin hak-esitligi icin essiz olani, en önemli olani yapti. Materyalist tarih kavramiyla bize kadin sorunu üzerine eksiksiz formüller vermediyse de, daha iyisini verdi; onlari bulmak ve kavramak icin dogru, güvenilir yöntemi. Kadin-sorununu genel tarihsel gelismesinin akisi icinde, tarihsel bagimliligi ve hakliligi icinde, genel toplumsal baglantilarin isiginda acikca anlamamizi, onun itici ve sürdürücü güclerini tanimamizi, onlarin yöneldikleri amaclari, ortaya konan problemlerin ancak varliklariyla cözüme kavustugu kosullari bulabilmemizi yalniz materyalist tarih anlayisi olanakli kilar.
Ahlaki yasalara ya da tanrisal buyruklara göre yaratilmis olan o kadinin ailedeki ve toplumdaki konumunun öncesiz ve sonrasiz oldugu bosinani parcalanip toz oldu. Ailenin, öbür toplum kurumlari ve varlik-bicimleri gibi sürekli bir olusa ve göcüp gidise ugradigi ve onlar gibi olan ekonomik iliskilerle ve bu iliskilerin destekledigi mülkiyet düzeniyle birlikte degistigi acikca ortaya cikti. Ama bu degismeyi yapan, o sirada üretim tarzini altüst eden ve onu ekonomi ve mülkiyet düzenine karsit duruma düsüren ekonomik üretici güclerin gelismesidir. Sonra, devrimcilesmis ekonomik iliskilerin ve baglantilarin tabani üzerinde insanlarin düsüncesinin devrimcilesmesi, toplumsal üstyapinin kurumlarinda ekonomik temele uygun degistirmeleri yapma, mülkiyet bicimleri ve egemenlik iliskileri icinde katilasip kalmis olani giderme cabasi tamamlanir. Yardimlariyla bu cabayi basariya ulastiran, siniflarin savasimlaridir.