Yalandi. Getirmediler oglumu geri.
Nereye götürdüklerini, ne zaman dönecegini ve hatta sag olup
olmadigini bile bilmiyordum.
Sanki bir iblis yeryüzüne inip alip kacirmisti oglumu. Gavur
komitacilari bile yapmazdi bunlarin yaptigini. Nereye basvurduysam
bulamadim yavrumu. Karakollari, amirlikleri, hapishaneleri
ve hastaneleri tek tek dolastim.
Mehmet Hakki Yazicinin kalemi acilar, ölümler, kayiplar arasindan cikip geliyor, hapishanelere, sürgünlere uzaniyor, devlet dersinde öldürülmekten beter edilmis bir kusagin sesi olup bugünü yankiliyor. Kahretmeyen, diz cökmeyen, yürümeyi yol eylemis insanlarin öykülerini edebiyatimiza tasiyor.
En basa cikilmasi zor durumlari bile gülümseyerek anlatiyor Mehmet Hakki Yazici. Hayat boyumuzu astiginda, onunla basa cikma yöntemlerimizi inceliyor titizlikle. Hatirlamanin ve hatirlatmanin ötesinde bugünümüzü anlatiyor gecmise ait denemeyecek zamansiz öykülerde.
Kendi sesini bulmus bir yazardan, hayati iskalamamak bir yana hayat icin mücadele eden öyküler.