20. yüzyilin fetih paradigmalari, zaferin, kitleleri yek ve yumruk kilmaktan gectigine inaniyordu Italyan filozof Gramscinin metaforlariyla ifade edecek olur isek, öngörülen hep mevzi savaslariydi, manevra savaslari degil. Oysaki bugünkü ihtiyac tam aksi yöndedir. 21. yüzyil, manevra savaslarinin yüzyili olacaktir. Bir baska deyisle, politiksivil toplumun fethi, siyasal partiler ya da sivil toplumun örgütleri etrafinda mevzilenen kütle-adamlarca, kuru kalabaliklarca degil, seckin akinci birlikleriyle gerceklesecektir. Söz konusu akinci-aydinlarca fethedilmesi öncelikli olan toprak ise, zannedildigi gibi siyaset degil, kültürdür. Gayet tabii Ülkücü-Türk milliyetcileri de, özetin-özeti olarak sundugumuz bu taktikstratejik gereklilikten muaf degildir. Bizlerin -entelektüel anlamda- gündelik siyaset merkezli rozet kimliklerden, kendi kendine yeten bir kültür ve dava adami kimligine gecis yapmamiz, bugünün dünyasinda artik yadsinamaz bir zarurettir. Bu kitap ise, sadece ve sadece bu zaruret halinin farkinda olanlar icindir.
Franz Kafka, Hayattan, nispeten kolayca, hayl, kitap cikarabilir kisi; oysa kitaplardan az, azicik hayat cikarilabilir der. Bu kitap da, Kafkanin bu yargisina herhangi bir istisna teskil etmez. Zira Ülkücü-Türk milliyetcilerinin akip giden, devingen hayatlarindan da hayli kitap cikarilabilir; oysa Ikbal Vurucu, Erkan Cakici ve bendenizin parca tesirli yazilarindan mütesekkil olan bu kitaptan, Ülkücü-Türk milliyetcileri adina az, hatta cok az sey cikarilabilir. Bu, hakikatin kabul ve ilaniysa, bir nevi haddini bilmektir.
-Firat Kargioglu-