Sonra, artik ayin minesinin iyice soldugu ve günün belli belirsiz aydinlandigi anda son degisimi dehsetle izledim Igrenc yaratik basini gökyüzüne kaldirdi ve ugultusunun ormanlarla kapli tepelerin ardina dek gidip yesilbasli ördekleri ürküttügüne emin oldugum cigligimsi bir kahkaha atti, insan sesinin son tinisinda...
Ardindan iki ayagi üzerinde duramayacak denli hantallasan bedenini topraga birakti. Degisen agiz yapisini ve uzun, görkemli burnunu secebildim. Gözleri, derin ormanlar icin özgürlük atesiyle yanan iki kor parcasina dönüstügünde, biraz önceki igrenc yaratik artik sözcügün tam anlamiyla bir kurda dönüsmüstü. Simdi son ay isigi da yitip giderken bir önceki geceyi animsatan o gururlu ulumayi isittim. Güzel hayvan ince bacaklari üzerinde bir yay gibi gerilerek, hisimla öne atladi ve sik ormanliklar arasinda bir anda gözden yitip gitti...
Adamkurt adli öyküden
Tanseli Polikar yine karsinizda. Bu kez kitapliklarin tozlu raflarinda, siyah beyaz filmlerin metal kutularinda unutulmus korku öykülerinin kahramanlarini gün yüzüne cikarmak gibi bir misyona soyunmus. Tesekkür borclular bu kahramanlar Polikara..
Yoksa unutulmak ölümden bile daha aci degil mi