Inanc zorlamasina karsi sanatsal özgürlügü savunmak üzere yazilmis en büyük romanlardan biridir Üstat ile Margarita. Bulgakovun devlet ateizmini müthis bir mizah gücüyle elestirdigi eser, Rusyada yasaklandi ve yillarca sansürlendi. Günün birinde Seytan, aralarinda kocaman bir siyah kedi ile cirilciplak bir cadinin da bulundugu yardimcilarinin esliginde Moskovaya iner. Moskovalilari gözlemleyecek, insanligin degisip degismedigini anlayacaktir. Kullanildiktan sonra sampanya etiketlerine dönüsen banknotlar dagittiktan, cesitli insanlara ne zaman ve nasil öleceklerini bildirdikten, ihtisamli bir de balo verdikten sonra ayrildigindaysa, ardinda tika basa dolu akil hastaneleri ile sehri ele geciren düzensizlik karsisinda ne yapacagini sasirmis yetkililer birakir. Seytanin cazibesine kapilmayanlarsa sadece hayatini gercege adamis olan Üstat ile hayatini Üstata adamis olan Margaritadir. 125. dogum yildönümünü kutladigimiz Mihail Bulgakov aski, büyüyü, inancin gücünü, en önemlisi de gercegi seriyor okurun gözlerinin önüne. Basyapiti Üstat ile Margarita, Sabri Gürses tarafindan ilk kez özgün dilinden gerceklestirilen sansürsüz cevirisiyle, Türkce okurlarini da bu tüyler ürpertici yolculuga katilmaya cagiriyor.