Lozan Bin Yillik Hesaplasmadir. Bu kimilerine bu garip gelebilir. Fakat Lozan tarihsel sürec icinde degerlendirildiginde gercek budur. Lozanda sadece Birinci Dünya Savasinin degil Türk Milletinin Batiya yürüyüsünün Sark Meselesi baglaminda hesabi görülmek istenmistir. Sevr dayatmasini Milli Mücadele sayesinde elimizin tersiyle itmemize ragmen önümüze agir bir hesap fatura konulmustur. Tutanaklardaki tartismalara bakildiginda görülecektir ki; Lozandaki kavga Hilal ile Hacin kavgasidir. Onun icin Lozan Bin Yillik Hesaplasmadir.
Atatürk ve arkadaslarinin sayesinde Lozanda Hilal Hacin karsisinda egilmemistir. Anadoluda yeni bir bagimsiz Türk devleti vücut bulacaktir. Bu devletin Misak-i Milli ile hedeflenen temel esaslari Lozanda tescillenmistir Türkiye Cumhuriyeti tam bagimsiz üniterulus devlet ve laik demokratik cumhuriyet olarak tarih sahnesindeki yerini almistir.
Misak-i Milli hedefleri acisindan Lozanda gerceklestiremedigimiz konular vardir. Fakat Türk milleti o hedeflerinden vazgecmis degildir. Nitekim Bogazlar konusu ve Hatay meselesi Atatürk ve arkadaslari tarafindan sonraki sürecte lehimize cözülmüstür. Musul ve diger bazi meseleler bugünkü ve yarinki Türk cocuklarinin hedefleri icerisindedir ve onlarin vatan sevgilerine emanettir.
-Yrd. Doc. Dr. Ali Güler-