Poincare Sanisi temelde tek bir problem hakkindadir. Fransiz matematikci, Henri Poincare tarafindan 1904 yilinda formüle edilen problem, o zamandan bu yana matematikcileri hem büyülemis hem de canlarini sikmistir. Problem, kendisi de ünlü bir matematikci olan Grigory Perelman tarafindan cok kisa bir süre önce cözüldü. Poincare sanisi ile Perelmanin ispati cagimizin en büyük basarilarindan biridir. Poincare Sanisi, saninin ve ispatinin arkasinda yatan matematigin öyküsünü anlatir. Matematikten akilci bir bicimde bahsedebilmek icin yalnizca sonuclari degil, o sonuclari ortaya koyan insanlari da anlatmak gerekir. Gercekten de icgörüleri hic yoktan ortaya cikmis gibi görünen ve matematik bilimini tek baslarina on yillarca ileri tasiyan bireyler vardir. Fakat deha, her ne kadar renkli ve gizemli olsa da matematikteki ilerlemeler, binlerce baska bireye ve o bireylerin icinde calisip yasadiklari kurumlara ve toplumlara da dayanir. Iste Poincare Sanisi, saniyi ve ispatin öyküsünü bu bakis acisiyla anlatmaktadir. Poincare sanisinin hikayesi, bes bin yil önceki Babilden günümüz Saint Petersburguna, kuzey New York Eyaletine ve Madride uzanmaktadir. Kesifleri, savaslari, bilim derneklerini, arastirma üniversitelerinin Almanyada ve son dönemde Birlesik Devletlerde ortaya cikisini anlatir. Baska bir deyisle Poincare Sanisi, geometrinin tarihini, Öklid disi geometrinin kesfini ve topoloji ile diferansiyel geometrinin dogusunu bes bin yil, düzinelerce toplum ve beseri kurum ve yüzlerce birey boyunca izleyen bir basucu kitabi niteligindedir.