Internetin bilgiyi aninda paylastiran yapisi ile bireyler fikri mülkiyet haklarina karsi oldukca duyarsizlasmislardir. Insanoglunun hirsizligi mubah gördügü belki de tek alan, fikri mülkiyet alanidir. Günümüzde icerik üretiminin yogunlasmasi fikri mülkiyet hakkinin korunmasi gercegini de gündeme getirmistir. Türkiyede fikri mülkiyet hakkini koruma altina alan 5846 sayili Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, bu hakkin nasil korunacagini belirtmis ve zaman icinde olusan ihtiyaca cevap vermek amaciyla kanun, ek maddelerle desteklenmistir. Ancak buna ragmen, yayincilar ve hak sahipleri arasindaki tartismalar bir türlü son bulmamistir.
Türkiye, uluslararasi yayin ortaminda icerikleri hem ihrac eden hem de ithal eden bir ülke olmasi sebebiyle birtakim uluslararasi fikri mülkiyet hakkinin korunmasina hizmet eden sözlesmelere ve meslek birliklerine üye olmayi tercih etmistir. Avrupa Birligine uyum saglamak amaciyla bircok yasal düzenleme yapan Türkiye, yayin dünyasi acisindan da Avrupadaki fikri mülkiyet hukuku uygulamalarina uyum noktasinda calismalar yürütmektedir. Bu amacla 5846 sayili Kanunda düzenlemeler yapilmasina ragmen, hizla degisen bu cagda yeni düzenlemelere ihtiyac duyulmaktadir.
Bu calisma kapsaminda, Türkiyede ve Avrupada televizyon yayinlarinda fikri mülkiyet haklarinin korunmasina yönelik uygulamalarin ve sorunlarin tespiti yapilmis, bu sorunlarin cözümü icin uygulanan yöntemler arastirilmis, Türkiyeye örnek olabilecek bir model önerisinde bulunulmustur.
Elinizdeki bu kitap; fikri haklar alaninda calisan hukukculara, iletisimcilere, sinemacilara, müzik emekcilerine, yazin dünyasina katki saglamakla birlikte, iletisim fakülteleri icin de önemli bir kaynak niteligindedir.