Yusuf Akcura; yalnizca Türk milliyetciliginin kurucularindan biri olarak degil, ayni zamanda 20. yüzyil Türk fikir hayatinda akademik ve sistematik düsüncenin yerlesmesinde de büyük emekleri olan en üretken mütefekkirlerimizden biri olarak degerlendirilmelidir. Kaleme aldigi sayisiz mektup, makale ve kitaplari icinde belki de en fazla ihmal edilmis olani ne yazik ki 1926, 1927 ve 1928 yilinda yayimladigi Tarih-i Siyas Ders Notlaridir. Bugün üniversitelerde okutulan hicbir siyas tarih kitabi Yusuf Akcuraninkiyle kiyaslanamaz bile, cünkü Avrupayi, Rusyayi ve Osmanli Devletini icinde yasadigi dönem icinde onun kadar kapsamli ve objektif tahlillere tabi tutan ikinci bir isme rastlamak mümkün degil. Yusuf Akcura, Ingilterede ortaya cikan Sanayi Ihtilalinden Fransiz Ihtilaline ve bunlarin Avrupada ve dünyanin geri kalaninda meydana getirdikleri etkilerden Hürriyetcilik, Sosyalizm, Radikalizm, Liberalizm ve Milliyetcilik gibi dünyayi degistiren fikir hareketlerine, Napolyon Savaslari ve Viyana Kongresinden Misir ve Sark Meselelerine, Yunan bagimsizlik hareketlerinden Italyan ve Alman birliklerinin kurulusuna kadar bugün bile üzerinde büyük bir ciddiyetle durulmasi gereken sayisiz konuyu Osmanli Devletinin son yüzyilini ve genc Cumhuriyetin ilk yillarini merkeze alarak akademik bir hassasiyetle tartisiyor.