1877-1878 Osmanli-Rus Harbi ve Balkan Savaslarinin getirdigi ölüm ve sürgünlerden sonra hala Bulgaristan topraklarinda kalan Türkler, Pomaklar ve Müslüman Romanlar icin var olma mücadelesinin günleri baslar. Bulgaristan yönetimlerinin öteden beri var olan homojen bir ulus olusturma politikalari 1980li yillarin ortalarinda zirve noktasina ulasmis ve Türklere uygulanan zorla isim degistirme ve zorunlu göc hadisesi dünya gündemine oturmustur.

Elinizdeki eser, Osmanli sonrasi Bulgaristan Müslümanlarinin demografik yapisini, merkez din teskilatlari olan Basmüftülük kurumunu, camilerini, kadi yardimcilari yetistirmek üzere ikili anlasmalara konu olmus Osmanli yadigari Medresetün-Nüvvab okulunun tarihcesini ve burada yetisen alimleri incelemektedir.

Komünizm sonrasi demokratik döneme gecisle elde edilen bazi siyasi, din ve kültürel haklar cercevesinde cogunlugunu Türklerin olusturdugu Hak ve Özgürlükler Hareketi ile Müslümanlarin din inanc ve ibadetlere bagliliklari da tespit edilmeye calisilmaktadir.