Dünya tarihinde Türklerden baska, kendi kendine bu kadar cok zarar veren bir kavim daha yoktur. Neredeyse ondokuzuncu asrin sonuna degin hem Asyanin batisinda hem de ortalarinda birbirleriyle yaptiklari savaslarda, belki de milyonlarca soydasinin kanini akitan Türkler, bütün bunlari bir kenara birakip, birlikte hareket edebilseydi, herhalde bugün dünyayi Türkler yönetiyor olurdu. Bu anlamsiz harplerin sebebi nedir Para, mal, mülk, toprak mi Bize göre, hicbirisi. Birbirlerine karsi duyduklari husumetin tek bir nedeni var, o da kiskanclik ve yanibasindakilere üstünlük saglamaktan baska bir sey degildir. Tarih boyunca süregelen bu hastalik, yirmibirinci yüzyilda bile hala sona ermedi. Türk Cumhuriyetleri yabanci devletlerle rekabet edecekleri yerde, kendi aralarinda yarismayi seciyorlar ki, bu da onlarin dipsiz bir kuyu icinde bocalamalarina yol acmaktadir.Kendilerine daha dogru-dürüst tarih bile yapamamis veya yazamamis milletler bugün dünyanin liderligine soyunuyorlar, ama 300 milyonluk Türk dünyasinin kili kipirdamiyor. Sanki üzerine ölü topragi örtülmüs gibi, olup-bitenlere seyirci kalmaktadirlar. Cevremizde yasananlara bile geregince müdahalede bulunamiyor, gercek gücümüzü gösteremiyoruz. Kuvvetlinin haksiz da olsa hakli gibi tanitildigi günler yasanmaktadir. Bu yüzden dünyadaki diger mazlum milletlerin de Türke ihtiyaci vardir. Evrenin adaletli bir sekilde yönetilmesini ne Amerika, ne Ingiltere, ne de Almanya basarabilecek kapasitede degiller. Dünya politikalarinda bu devletler söz sahibi olduklarindan beridir, kan ve göz yasi eksilmedi. O zaman Türk gibi hareket edip, Türklügün geregini yapmak zorundayiz ve Türklerin aklini basina almasi lazimdir.Okuyucularimizin elinde bulunan bu kitapta, dünyanin cesitli bölgelerinde yasayan Türklerin tarih ve kültürüne dair genel bilgilere ulasilabilecegi gibi, günümüz Türk Dünyasinin problemleri ve cözümleri hususunda da öneriler mevcuttur.