Yüzyillik bir karasevda hikayesi. Her ani adanmislik dolu; milli mücadeleye ve o mücadelenin baskahramani Mustafa Kemale.
Fikriye; uzak bir akrabanin kizi, bir cocuk onun icin. Oysa ilk gördügü andan beri asik Fikriyenin cocuk yüregi. Önceleri agabey diyor, ama sonra dili varmiyor. O cephedeyken hayaliyle yasiyor, mektuplar, siirler yaziyor. Bir gün Mustafa Kemali toparlayacak bir kadin eli gerektiginde gerceklesiyor düsleri. Adeta kosarak gidiyor Ankaraya. Boynunda bir kehribar tespihle Cankayanin ilk gelini oluyor, duvaksiz gelini Yazik ki rüya kisa sürüyor.
Fikriyedeki öyle bir ask ki ne hastalik dinliyor ne yasak ne de sürgün. En asilmaz denilen yollari asip sonunda yine variyor Pasasina. Ta ki o kanli güne kadar. Cankayanin Duvaksiz Gelini aradan gecen bir asra ragmen mechuliyetini koruyan bir ölümü anlatiyor. Bir milletin gönlünde taht kuran Mustafa Kemal, bugün hala boynu bükük bir sümbülün kirik hatiralarinda kaniyor.