Sosyal mahiyetteki sorunlar, ekolojik sorunlardan ayri ele alinamaz. Zira, bunlar madalyonun iki yüzüdür. Bu da sos-yali ekolojiklestirmeyi, ekolojiyi de sosyallestirmeyi gerektirir.
Fikret Baskaya, mevcut sistemi cözümleyip radikal bir bicimde elestirdigi, bunu yaparken de birbiriyle etkilesim icindeki sosyal ve ekolojik sorunlara cözümler ürettigi calismalarinin bu son halkasinda, eko-sosyalist paradigmaya ve komünizme isaret ediyor.
Önce Komünizmi nasil bilirsiniz diye soruyor Fikret Baskaya ve basliyor müsterekleri anlatmaya. Ütopya, insan dogasi, devletlestirme, sosyallestirme, sönümlenme gibi kavram ve tartismalar da yaninda.
Ardindan sira modernite, ilerleme ideolojisi ve kapitalizme geliyor. Yani ekonomik büyüme ve kalkinma ile birlikte sistemin sinirlarina geliyor, ihtiyaclar ile kaynaklar arasindaki iliskinin nasil kurulmasi gerektigine.
Bir sonraki adimda büyümenin bir diger yüzü olarak ekolojik yikim cikiyor karsimiza. Muasir medeniyetler seviyesi, Sosyal Avrupa, demokrasi retorigi, kapitalizm dahilinde kalkinmanin mümkün olup olmadigi ve benzeri konular, Baskayanin actigi diger tartisma basliklari.
Eko-sosyalist paradigmayi sunarak bitiriyor calismasini Baskaya. Kapitalizme karsi, tek bir alanda degil, ekonomik, sosyal, ekolojik ve etik boyutlariyla bütünsel bir alternatif gelistirmenin önemini ortaya koyuyor. Bu baglamda ekonomik planlama, ekolojik planlama ve demokratik planlama tek tek ve birbiriyle iliskisi icinde ele alinirken, en sonda da isci hareketi ile eko-sosyalizm arasindaki iliski ve eko-sosyalist mücadelenin yeni özneleri irdeleniyor.