Bin bir zorlukla, denizleri, daglari, sinirlari asarak geldigim bu soguk kuzey ülkesinin iklimine; gri gökyüzüne, uzun yaz gecelerine, yillar gecmesine ragmen bir türlü alisamamistim. Kizil bir imge olarak yasiyordum gecmisimi. Göge ekin bicilir gibi kiyilmis arkadaslarim geliyordu gözlerimin önüne. Ben kacip gelmistim ta buralara. Bencillikti, biliyordum. Gelen kara haberleri duydukca dönmem gerek, diye karalar bagliyordum. Yillardir gidemedigim ülkem burnumda tütüyordu. Kizilirmak nazli nazli akip duruyordu icimde.
Özgür düslerle yola düsenler, umudu ekmege katik edenler, boyun egmeyip onurlu bir hayati secenler...
Bu öyküler tutsak edilemeyen fikirleri ile ömrü kavgalardan, iskencelerden, sürgünlerden gecenlere yoldaslik ediyor.
Aglarsam Haberim Olsun yazarin yasamindan da kanayan izler tasiyor.