Sen... dedi kekeleyerek, sen... deli misin Süreyya buruk bir sekilde gülümsemis, birden gamzeleri ortaya cikivermisti. Degilim, dedi düsünceli bir sesle, inan bana deli degilim Ama sükürler olsun ki sana asigim. Icimde fokurdayip duran bir sen varsin. Sadece icimdeki senin bu telasina engel olamiyorum. Karsinda durmus böyle sacmaliyorum. Güzide kalakalmisti. Ilk defa hazircevapligi bir ise yaramiyordu. Titrek bir sesle, Bu yaptigin, dedi, is mi senin Böyle bir zamanda birine asik mi olunur Süreyya bu sefer tatli tatli gülümsedi. Ne yapayim Savas cikti diye bu hikayem yarim mi kalsin Güzide birden öyle savruldu ki... O savrulmanin etkisiyle arkasini dönüp oradan hizla uzaklasirken, Nerden biliyorsun diye söylendi. Belki de yarim kalan hikayeler güzeldir... Daha Balkan Harbinin yaralarini saramadan yeni bir savasin ortasinda kalan Osmanlida, halki yine fedakarliklar beklemekteydi. Istanbul Sultansi talebelerinden Yusuf, Süreyya ve Feyzi ilk asklarini henüz yasarken vuslatin sancisi gelip yerlesti yüreklerine. Onlar icin artik vuslat demek savasin bitmesi ve vatanin kurtulmasi demekti. Iclerinde kopan firtinalara ragmen umutla gittiler cepheye... Asklarina kavusmak, yarim kalan hikayelerden olmamak icin... Incir Kuslari ve Meyranin yazari Sinan Akyüzden Canakkale Savasini gercek kahramanlarini anlatan heyecan dolu yeni bir roman...