Mezarda Ilk Gece
Fatih Yagci
Yüz sene sonra kendini nerede görüyorsun
Bir Kürekcinin Hikayesi
En zoru da ne bilir misin
Sen vefat ettikten sonra sevdiklerin senin sahsi odanin kapisini aralamak zorunda kalacaklar. Özel esyalarini karistiracaklar. Oda hatiralarla dolu, yasanmisliklarla dolu... Kederlere sahit olmus. Kahkahalarina eslik etmis dört duvar.
Ama yine de esyalarini ortadan kaldirmalilar... Sana ait mont, özel günlerde giydigin ayakkabin, kolyelerin, üzerinde notlarin olan kitaplarin, kis aylarinin dostu kahve kupan... Artik bunlar, kendilerine baska bir sahip bulacak. Biraz da onlari oyalayacak.
Yakinlarin esyalarini almak istemiyor. Seni hatirlatacak seylerin acisindan kurtulmak icin esyalarini baskalarina veriyorlar. Artik ayakkabinin icinde baskasinin ayagi var evlat. Montun bambaska birisini isitiyor. Bilekligin tanimadigin birisine sariliyor. Eldivenin hic tanimadigin birinin elini tutuyor...
Bugün dogan kundaktaki bebek dahi büyüyüp iki metrekarelik evine yerlesecek.
Kacis yok
Istisna yok
Istisna olacagini iddia eden dahi yok