Derrick Rose, 2012 yilinin baslarindayken kariyerinin zirvesindeydi.
Chicagoda dogup büyüyen Rose, hayal edilmesi güc bir cocukluk hayaline erismisti Sehrinin takimi Chicago Bulls, NBA draftlarinda onu birinci siradan secmisti. Ailesinin Pooh lakabiyla tanidigi oyun kurucu, Yilin Caylagi ödülünü kazanip tüm dünyada milyonlarca basketbolseveri heyecanlandiran bir fenomene dönüsmüstü. 2011 yilinda lig tarihinin en genc En Degerli Oyuncusu MVPsi olmustu. O ve Bulls camiasi, Michael Jordan döneminden bu yana ilk kez NBA Finallerini görebileceklerine inaniyordu. Sehir, kendi yetistirdigi kahramanina kucak acarken, bizler de bir oyuncu ile taraftarlar arasinda esine ender rastlanan türden bir bagin olusmasina taniklik etmistik.
Fakat Rose, bu ödülü kazanmasinin üzerinden alti yil ve dört diz ameliyati gectikten sonra, takas edildigi Utah Jazz tarafindan henüz bir mac bile oynatilmadan serbest birakildi. Bir zamanlar Hall of Famede Söhretler Müzesinde yer almasina kesin gözüyle bakilan bir ismin kariyeri yikimin esigindeydi. Pek cok kimse onun NBA günlerinin sona erdigini düsünüyordu. Oysa D-Rose, dünyaya daha verecek cok seyi oldugunu onlara bilfiil ispatlamaya karar vermisti.
Ispat, D-Roseun sehrin en tehlikeli mahallelerinden birinde gecen cocuklugunu, rakipleri ve takim arkadaslariyla iliskilerini, kariyerinin seyrini degistiren sakatliklar dolayisiyla yasadigi acilari ve maruz kaldigi tartismalari, söhret ve zenginlikle olan karmasik iliskisini, yükselisini, düsüsünü ve LeBron Jamesin ifade ettigi gibi, Toparlanip yeniden bir süper kahraman gibi sahneye cikisini ayrintili bir sekilde aktaran, bir modern zaman yildizi hakkinda yazilmis en samimi, cesur ve sasirtici özyasam öykülerinden biri.