Icimdeki seni bir bilsen, bendeki seni bir görsen... Öyle bir girdin ki dünyama, sana öyle bir karistim ki artik sensiz nefes alamiyorum.
Aski birbirlerinde kesfetmenin sarhosluguyla ayaklari yere basmayan Asya ve Fatih icin günler, gec kalinmisligin acisini cikarmakla geciyordu. Özlem, ihtirasli bir rüzgar gibi dalgalar halinde onlari kivrandiriyordu. Gecmis ve gelecek medcezir esliginde yok oluyordu, sadece yasadiklari an kaliyordu ellerinde. Yavasca, kaygisizca, fütursuzca
Hayatimdaki iki önemli erkekten sonra, buraya birlikte gelebilecegim tek erkek sensin. Onlarin yerini sadece sen doldurabilirsin. Biri babamdi. Digeri büyükbabam. Sense asik olmanin ne demek oldugunu ögrendigim adamsin. Bir gülüsünle erimenin nasil oldugunu hissettiren, bir bakisinla kalbimi carptiran tek gercegimsin.
Ask hic vermedigi cömertligini onlara sunarken sinsi bir düsman gibi pusuda bekleyen hissiyatsizligin, Asyaya kucak actigindan ikisi de habersizdi. Düsman, hic ummadiklari bir anda en mutlu günlerine bir adim kala üzerlerine cöktügünde askin gücü, his anestezisinin üstesinden gelebilir miydi