McCormackin de yazdigi gibi kadin düsmanligi o denli icimize islemis ki varligini fark etmek imkansiz hale gelmis.
Resimdeki Kadin, gözlerimizin acilmasini saglayacak. Jessica Ferri, Silent Citiesin Sessiz Sehirler yazari
Kimdir kadin Kadin Venüstür, annedir, bakiredir; canavardir, cadidir, femme fataledir, yani felaketin ta kendisidir. Hepsinden öte, kadin bakilacak bir imgedir.
Tarih boyunca dehset, siddet, istismar, kadin düsmanligi, eril bakis ve ataerkinin insa ettigi kaliplar, sanatin maskesine gizlenerek görsel bir sölene dönüstürülmüs; telefon ekranlarinda, sosyal medya paylasimlarinda, her türlü tüketim ürününün üstünde, herkesin erisebildigi dizi ve filmlerde, tarihimize ev sahipligi yapan müzelerde, meydanlarda hatta evimizin duvarlarinda sinsice yerini almistir.
Sanat tarihi profesörü Catherine McCormack, Resimdeki Kadinda sanat kisvesi altinda gözümüzün nasil boyandigini, eril bakisin kadin imgesini nasil sekillendirdigini ve bunu günlük hayatimiza yerlestirip normallestirdigini anlatir. Titian, Botticelli ve Picassonun eserleri gibi cok sevdigimiz imgelerin aslinda nasil dehset verici anlamlar tasidigini, ataerkinin kadin deneyimini ve öteki olani bastirip yok etmek icin sanati nasil kullandigini carpici hikayeler, anekdotlar ve kisisel görüsleriyle kaleme alir.
Yazar McCormack, Resimdeki Kadinda Berthe Morisot, Judy Chicago, Kara Walkerdan Beyoncéye uzanan cesitli kadin sanatcinin calismalarini inceleyerek estetik buldugumuz imgelere dair farkli bir bakis acisi sunar bize; insa ettigimiz kaliplari yikip kadini veya insani gercek benligiyle kabullenmemiz gerektigini fark etmemizi saglar.
