Orman ve dag zorlu bir yolculuk yaptilar. Halil Bey adim adim takip ediyordu. Nurettin, Secat, sinira geldiler. Sinirdan az ileride Havar Köyü vardi. Köyün biraz ilerisi yasak bölgeydi, her taraf mayinlarla doluydu, en tehlikeli yerlerden birisiydi. Secat, biz bu mayinli bölgeyi gecemeyiz, en iyisi dagdan inelim, dag yolundan devam edelim. Secat, ben bu yolu bilmiyorum, hangisi güvenliyse oradan gidelim, mayina basmak istemiyorum. Nurettin, sen merak etme, biraz yolu uzatacagiz, ama güvenli bir sekilde siniri geceriz, insallah basimiz belaya girmez. Havar Köyüne girmeden tekrar dag yoluna girdiler, yürümeye basladilar. Halil Bey, bunlar niye yolu degistirdiler ki Neyse, Nurettin, bir bildigi vardir. Iki saatlik bir yürüyüsün ardindan sinira geldiler. Nurettin, Secat, elli metre sonra siniri gececegiz, etrafi incelediler. Nurettin, ortalikta asker gözükmüyor, hadi Secat, gidelim, siniri gectiler. Aferin Nurettin, simdi Gavur Ali düsünsün. Geri döndü, geldigi yolu takip etti. Insallah aksam olmadan eve varirim, Nurettin. Secat, iki saat sonra Alimantar Köyüne geldiler. Burada bir faytona binip, Halil Beyin arkadasi Kasim Beyin ciftligine gittiler. Nurettin bir kere gitmisti Kasim Beyin ciftligine. Nurettin, Secat, artik korkmana gerek yok, burada rahatiz. Faytoncu bey, nereye gidelim diye sordu. Nurettin, Kasim Beyin ciftligine gidecegiz, ama yolu tam bilemiyorum. Faytoncu, ben bilmiyorum, sizi götürürüm, siz merak etmeyin. Tamam, sag ol faytoncu, diyerek atini sürmeye basladi. Yarim saatlik yolculuktan sonra faytoncu, Geldik efendim, dedi. Nurettin, Secat, indiler