Yilanin agzindaki kusun cigligi, aslinda yasamin cigligidir.
Ülkenin dört bir yanindan cigliklar yükseliyor. Maden ugruna talan edilen köylerin, Cal Daginda kardesce yasayan agaclarin, Madrada yok olmasina göz yumulan börtü böcegin cigligi
Kus yilanin agzinda olsa bile teslim olmus degil; direnmeye ve savasmaya devam ediyor. Memleketin insanlari da öyle. Sirketlere, patronlara ve rant sistemine karsi var gücle direniyorlar. Dün Büyüknohutcular, bugün Sebahat Abla, yarin baska yasam savunuculari
Yazar ekoloji mücadelesinin icinden birisi. Kaleme aldigi yasam öykülerine bizzat taniklik ediyor. Hoyratca dallari kirilan Sedir agaclarinin, kayyimin elinde tarihe gömülen Diyarbakir surlarinin, Cine ve Gökbel daglarinda yasamini yitiren madencilerin, silikozis hastasi olup mum gibi sevdiklerinin önünde eriyip bitenlerin ve yarasi merhem tutmayan iscilerin hikayesini anlatiyor Özer Akdemir.
Anliyoruz ki doga bize muhtac degil, biz dogaya muhtaciz. Biz yalnizca kendimizi yok ederiz. Yasam, ardic kusu yavrularinin gösterdigi gibi, ölümün kiyisinda bile mutlaka yolunu bulur.
