Kahire, Islam tarihi ve medeniyeti icerisinde cok önemli bir yere sahiptir. Sehrin temeli Müslümanlar tarafindan kurulan ilk ordugah sehirlerden biri olan Fustata dayanmaktadir. Misirda Nil Nehrinin dogu kiyisinda, eski Babilon sehrinin kalintilarinin hemen yani basinda kurulan Kahire; Islam medeniyetinin en önemli merkezlerinden biri haline gelmistir. Kahire sehrinin kuruldugu Misir, tarihin en eski medeniyetlerinden birine, Misir Medeniyetine ev sahipligi yapan önemli bir cografyada yer almaktadir. Bu bölge Islamdan önce, Firavunlar dönemi basta olmak üzere Habesliler, Asurlular, Persler, Büyük Iskender, Ptolemaios ve en nihayetinde Roma gibi bircok devlete, hanedana, dine, dile, kül-türe ve etnik unsura ev sahipligi yapmistir.Kahire, kendisinden önce ayni bölgede VII. yüzyilda kurulan Fustat, VIII. yüzyilda kurulan el-Asker, IX. yüzyilda kurulan Katai sehirlerini de icine alarak gelismis ve kisa zamanda bir metropol halini almistir. Sehir kimi zaman bir eyaletin kimi zaman da bir dev-letin bassehri olmustur. Kahire en parlak dönemini hilafet merkezi olarak Fatimler ve Memlükler dönemlerinde yasamistir. Özellikle Memlük dönemi Kahirenin zirve dönemidir. Kahire, 1517 yilin-da Yavuz Sultan Selimin Misira girerek Memlük Devletine son vermesinden sonra Osmanli yönetimine gecmistir. Sehir, Osmanli dönemi de dahil Islam tarihi boyunca Misirin merkezi olmaya devam etmistir. Bu calisma, alti bölümden olusmaktadir. Birinci bölümde, Ka-hirenin cografi konumu, bölgenin Islam öncesi tarihi, bölgenin Müslümanlar tarafindan fethedilisi ve Kahirenin kurulusu; ikinci bölümde, Kahirenin demografik yapisi, iskani, sehirdeki etnik ve din gruplar; ücüncü bölümde, Kahirenin idari ve iktisad yapisi; dördüncü bölümde, sehrin kültür, sanat, medeniyet ve mimarisi; besinci bölümde, sehrin toplumsal ve sosyal yapisi; son bölüm olan altinci bölümde ise Kahirenin bugünkü durumu ele alinmistir.