Ellili yillarin sonu ve altmislarin Beyoglu mozaiginde, artik anilarda bile solmus barlar, meyhaneler, Abanoz sokagi, pastaneler, pavyonlar, birahaneler, Bogazici motelleri ve bitirimhaneler labirentinde, aci-tatli ama doludizgin yasanan hayatlarin panoramasi.
Birbirlerine sevgi, güven, sadakat ve özveriyle kenetlenmis, dostlugun kardesligi ugruna, birimiz hepimiz hepimiz birimiz icin, ilkesine inancli bir avuc acar delikanlinin yasam öyküsü.
DEMIR TOROS, daha cok dedelerimizden dinledigimiz Istanbulun YASAK ELMAsi Beyoglunu mükemmel Türkcesi, kivrak üslubu ve güclü karakterleriyle gecmisin alacakaranligindan günümüzün günesli aydinligina tasiyor. Beyoglunda Baliklarin Ayak Sesleri, pavyonlar yildizi Sumruya vurulup onu yitirdikten sonra güzel Elenide karasevdayi tadan Yaver ve arkadaslarinin esliginde, okurunu eski Beyoglunun esrarli sokaklarinda maceradan maceraya sürüklüyor.