Oku hitab-i ilahsiyle inzal süreci baslayan Kuran-i Kerm, nüzlüyle es zamanli olarak öncelikle Hz. Peygamber tarafindan hifz yöntemiyle muhafaza edilmistir. Hz. Peygamber, tedrc bir usulle peyderpey nazil olan her bir ayeti ashabina talim ettirmis ve bu ayetlerin ayrica kitabeten muhafazasini da temin etmistir. Sahabenin yolunu izleyen tabin nesli de ayni hassasiyetle tilavet, kiraat, kitabet, talim ve tedris faaliyetleriyle vahiy emanetini sonraki nesillere ulastirma cabasi icerisinde olmuslardir. Kuran metnini nazil oldugu sekliyle herhangi bir tahrif ve tagyire ugramadan muhafaza etme gayesiyle üstlendikleri bu hassasiyetin bir yansimasi sadedinde onun srelerini, ayetlerini, kelimelerini ve harflerini tek tek saymislardir. Bu sayimi esas almak suretiyle Kuran tilavetini ve hifzini disipline etmek üzere cüz ve hizb seklinde mushaf taksimi faaliyetinde bulunmuslardir. Böylece tabinin ve haleflerinin öncülügünde bu konuda ciddi bir literatür olusmus ve Kuran ilimlerinden biri olarak kabul edilen Addul-y isimli ilm bir disiplin tesekkül etmistir.
Kuran-i Kermin srelerinin, ayetlerinin, kelimelerinin ve harflerinin sayimini, ayet baslarinin ve sonlarinin tayinini, sre ve harf sayimina göre mushaf taksimini konu edinen Addul-y ilminin, özellikle ülkemizde üzerinde durulmasi ve kiraat arastirmacilarinin gündemine tasinmasi gereken bir alan oldugu kanaatiyle bu mütevazi calisma kaleme alinmis oldu. Bu vesileyle Kuranin muhafazasi konusunda mütekaddim ve müteahhir ulemanin göstermis oldugu hassasiyeti kuvvetli bir sekilde ihsas ettiren Addul-y ilmine dair kaleme alinan Sayisal Boyutuyla Kuran Metni Addul-y Ilmi isimli bu calismanin istifadeye medar olmasi umulmaktadir.